Benim için tatil, haziranın ikinci haftası başlamıştı. İlk günlerde tatil sersemliğinden ne yapacağımı bilemez durumdaydım ve hemen kendimi kitaplara verdim. Kitaplar beni çarpmış olacak ki, son haftalarda sıkılmaktan başka bir şey yapamaz oldum. Canım kitap okumak dahi istemedi. Bendeki bu isteksizliğe rağmen, haziran ayını iyi bir şekilde kapattığımı düşünüyorum. Katıldığım Okuma Şenliği sayesinde eski hâlime dönersem, daha da iyi olacak ^_^
Sınavlarım biter bitmez, yarım bıraktığım Doctor Who: Shada'yı elime almıştım. Beklediğimden çok daha başarılı bir kitaptı. Canlı betimlemeleri ve aksiyon dolu kurgusuyla, resmen Doctor Who izliyormuş gibi hissetmiştim. Kitabı o kadar çok sevdim ki, dizisinden daha iyi olduğunu bile düşünüyorum. DW izleyenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap, kesinlikle ;)
Ağaçtaki, beni en çok etkileyen kitaplardan biriydi. Kitabın, tüyleri diken diken eden bir kurgusu; yazarın, kurguyu bütün çarpıcılığıyla anlatan bir üslubu var. Özellikle psikolojiyle ilgileniyorsanız, hem aradığınızı bulacak hem de edebi bir kitap okumuş olacaksınız. Kitabı, herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Game of Thrones bitince ben de elimdeki George R. R. Martin kitaplarına el atmak istedim. Kitaplarda gerçekleşen olaylar hakkında diziden az biraz spoiler yesem de aldırmadım. Kargaların Ziyafeti'ni, serinin okuduğum son kitabını çok iyi hatırlamadığım için diziyi baz alarak okudum ve kitap beni pek tatmin etmedi. Serinin diğer kitaplarına göre çok sönüktü. Yine de birkaç karaktere neler olacağını çok merak ettiğim için seriye devam etmeyi düşünüyorum.
Alaska'nın Peşinde, severek okuduğum bir diğer John Green kitabıydı. Sevmediğim kısımları olsa da kitap, düşündürdükleriyle bunu telafi ediyor. Akıcı ve şaşırtıcı kurgusu, kitabı birkaç günde okumanızı kolaylaştırıyor. Kısacası, John Green'in üslubunu seviyorsanız kitaba bir göz atmalısınız.
Haziran ayında sizler hangi kitabı/kitapları okudunuz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder