, , , , , , , ,

Yorum: Saga, Cilt 1 - Brian K. Vaughan & Fiona Staples

Tür: Bilim Kurgu, Çizgi Roman, Fantastik, Grafik Roman
Goodreads Puanı: 4,20 (224.004 oy)
Orijinal Adı: Saga, Vol. 1
Seri: Saga
Yayınevi: Marmara Çizgi
Çeviri: Burç Üner
Basım Yılı: 2016 (2. baskı)
Sayfa Sayısı: 168

Ödüllü yazar Brian K. Vaughan (Y: Son Erkek, televizyon dizisi Lost) ve ciddi derecede beğenilen çizer Fiona Staples (Mystery Society, North 40) tarafından yaratılan Saga, kainattaki yerlerini bulmaya çalışan genç bir ailenin sürükleyici öyküsünü anlatıyor. Hiç bitmeyen bir galaktik savaşın karşıt taraflarında duran iki asker âşık olup tehlikeli ve eski bir dünyaya kırılgan, yeni bir hayat getirmek için her şeylerini riske atıyorlar. Fantezi ve bilimkurgu, bu seksi, devrimci destanın ilk cildinde daha önce hiç olmadığı şekilde bir araya geliyor.

"En iyi işlerini çıkaran bir yazar ve çizer, Hollywood'un çekmeyi dileyeceği duygusal bir destan yaratıyorlar."
-The A.V. Club

"Muhteşem bir kitap ve Image Comics'teki yeniden dirilişin bir başka göstergesi. Brian K. Vaughan'ın çizgi romana dönüşünü iyi karşılamak ve Fıoana Staples"in sanatını keşfetmek harika bir şey."
-Warren Ellis

"Çizgi romanı seviyorsanız bu kitabı kaçırmamalısınız."
-IGN

Saga'yı nasıl keşfettiğimi anımsamıyorum. Ama bir şekilde merak edip internetten ilk sayfalarını şöyle bir karıştırdığımı ve seriye çok fena tutulduğumu anımsıyorum. Hatta çizgi romanları rekor sürede sipariş ettiğimi ve kitaplar gelene kadar serinin tamamını internetten okumamak için kendimi zor tuttuğumu hatırlıyorum. Kitapları edinişim çok yoğun olduğum bir zamana denk geldiğinden, Saga'ya başlamayı bir süre ertelemek zorunda kalmıştım. Neyse ki bu bekleyiş, umduğumdan daha kısa sürdü ve seriyi bitirmemek için sarf ettiğim onca çabaya rağmen çizgi romanları resmen silip süpürdüm.

Bir seriye ait çizgi romanların yorumlarını tek tek yapmak yerine, serinin birkaç cildini okuduktan sonra seri şeklinde yapmayı tercih ediyorum. Saga'nın incelemesi de bu şekilde olacak; serinin ilk beş cildini okudum, yazıda bu beş ciltten bahsedeceğim yani... Yazdığım incelemede spoilera yer vermesem de fotoğrafların spoiler içerebileceğini belirttikten sonra, incelemeye başlıyorum 😉

Saga fantastik unsurlarla dolu, uzay operası türünde bir çizgi roman serisi. Kurgulanan evren, karakterler bu nedenle oldukça sıradışı ve yaratıcı. Kurgudaki bazı ögeler itibariyle bu seri biraz Romeo ve Juliet'i andırıyor gibi fakat Saga, dramatik bir aşk hikayesinden çok daha fazlası; içinde bulundukları savaşa rağmen bir arada kalmaya, yaşamaya çalışan bir çiftin aile olma çabasının işlendiği, metaforlar açısından zengin, sürükleyici ve gerçekçi bir anlatı.

Serinin kurgusu tek kelimeyle mu-az-zam... Yaratılan evren devasa ve fazlasıyla özgün. Bu evrenin varlıkları, gerek dış görünüşlerine göre gerekse kişiliklerine göre çeşitlilik gösteren ve detaylıca kurgulanan karakterlerden oluşuyor. Karakterlerin ait olduğu ırkların kendine özgü özellikleri, dilleri ve geçmişleri var. Hatta kimilerinin sahip olduğu nitelikler epey tuhaf; serinin en son beşinci cildini bitirdim, bazı karakterlerin bazı özelliklerini halen çözemedim. Yani, kurgusu gibi karakterleri de birçok katmandan oluşan, kompleks bir yapıda. Karakterlerdeki ve olay örgüsündeki garipliklerden, karışıklıklardan dolayı Saga, ilginç bir çizgi roman. Serinin orijinalliği, hem bu eşsiz karakterlerinden hem de değişik anlatımından kaynaklanıyor.


Olaylar, ilk sayfalarda doğumu gerçekleşen Hazel'ın ağzından, tüm çıplaklığıyla anlatılıyor. Kendisinin düşünceleri her panelde olmasa da bazısında, birer cümle şeklinde ifade ediliyor ve bu cümleler, Hazel'ın duygu ve düşüncelerini yansıtmakla birlikte karakterlerin başına neler geleceği ile ilgili ipuçlarını da barındırıyor; çünkü tüm bunlar, Hazel'a göre çoktan yaşanmış şeyler... Bu açıdan da Saga, alışılmadık bir çizgi roman. Bir yandan çizimlerle anlatılan hikayeyi takip ederken, diğer yandan Hazel'ın dile getirdikleri ile neler olabileceğini tahmin etmeye çalıştım ve pek başarılı olamadım 😁 Anlatımın bu şekilde, geçmişten şimdiye doğru ve yer yer zamansal veya olaysal atlamalarla gerçekleşmesini de beklemiyordum. Zaten kurgulanan evren ve karakterler birçok açıdan yabancı geliyor; neler yapacaklarını, neler olacağını kestirmek bu yüzden güç. Hazel'ın anlatımı da hikayenin gizemini çözmeye pek yardımcı olmayınca, ciltleri bir bir devirmemek işten değil...

Çizim ve renklendirmeyi de kurgu ve anlatım kadar çok beğendim ben; çizimler çarpıcı, renklendirme ise bayağı canlı. Kurgudaki cüretkarlık resimlerde de varlığını sürdürüyor; savaş, cinsellik, ölüm, şiddet gibi konular panellerde açıkça işleniyor. Dolayısıyla, Saga'nın yetişkinlere hitap eden bir çizgi roman serisi olduğu söylenebilir.


Saga, her ne kadar yetişkinlere yönelik olsa da sansürden nasibini almamış değil. Seride, küfür veya küfürlü ifadelerin yıldız işaretiyle sansürlendiği göze çarpıyor. Bu sansürleme tarzının tam tersine, dikkatleri daha çok o noktaya çektiğini düşünüyorum şahsen; özellikle de bu yazı tipindeki gibi, bazı noktalama işaretleri daha koyu ise gözler doğrudan sansürlenen kısma kayıyor ki bu tarzdaki sansürleme çalışmalarının ne derecede başarılı olduğu da tartışılır. Kan ve şiddet içeren onca çizime izin verilip bazı yazılı ifade şekillerinin sakıncalı görülmesi ve yasaklanması insanlara nasıl mantıklı geliyor, anlamıyorum... Belli basım kurallarına uymak için yayınevinin bu kelimeleri muğlaklaştırmak zorunda kaldığını düşünüyorum. Çünkü şu seride başarıyla gerçekleştirilmiş sansürlemeler de mevcut. Öyle ki, seriyi okurken dikkatimi çekmeyen ama şu incelemeyi yazmak için orijinallerine baktığımda fark ettiğim, üzerinde oynanmış birkaç çizim var. Seride sakıncalı görülen birtakım resimler bulanıklaştırma, yakınlaştırma, üstünü kapatma gibi çeşitli yöntemlerle sansürlenmiş. Fakat bu, ustaca icra edilmiş; çizimi bozmayacak, olay akışını sekteye uğraşmayacak şekilde gerçekleştirilmiş. Yani çizimlerdeki sansürler, sahnelerin genel izleyici kitlesine hitabını bir tık daha artırmak amacıyla, stratejik bir biçimde yapılmış.

Yazı tipi seçimini de aynı şekilde başarılı buldum. Marmara Çizgi'nin kullandığı fontlar, orijinale oldukça benziyor ve bu, sadece ana yazı tipi için değil, tüm karakterlerin yazı tipleri için geçerli. Orijinali ile arasındaki farklılıkları görebilmek için yazılara çok dikkatli bakmak lazım. Konuşma balonları dışındaki yazılar ise ayrı bir konu... Çizimlerde bulunan tabela, levha gibi nesnelerdeki yazılar çevrilmiş lakin fontlarına o kadar önem verilmemiş; orijinale yakınlığı geçtim, bunların çoğu panellerdeki atmosfere uygun tarzda bile değil. Bu yüzden bazıları biraz garip kaçıyor; yazı tipleri en azından uygun bir stilde olsaydı keşke.

Yazıların balon içi yerleştirmelerinin de daha iyi olabileceğini düşünüyorum. Cümlelerin bazıları konuşma balonlarının sınırlarını zorluyor, bazıları da balonların içinde kaybolmuş durumda... Çeviriden dolayı böyle şeyler yaşanabiliyor, neyse ki serinin çevirisi fena değil. Birebir çevrilen bazı ifadeler biraz komik duruyor, özellikle de hayret nidaları ve küfürler, ama hiç değilse karakterlerin ne demek istediği çıkarılabiliyor bu şekilde. Orijinaldeki vurguların korunduğunu görmek de güzel 😏

Birçok alt metinden oluşan, derin kurgusu ve bu kurguyu kusursuzca ifade edebilen dikkat çekici çizimleriyle Saga çizgi roman algılarını yıkacak nitelikte, inanılmaz bir şey; okuduğum en iyi eserlerden biri bile diyebilirim. Klasik süper kahraman hikayelerinden sıkılanlara, çizgi romana başlayacak olanlara, bağımsız çizgi roman arayanlara, hatta tüm yetişkinlere Saga'yı gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.




post signature
Paylaş:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder