, , , , , , , , ,

Yorum: Rick Riordan - Kayıp Kahraman (The Heroes of Olympus, #1)

Tür: Fantastik, Genç-Yetişkin, Macera, Mitoloji
Goodreads Puanı: 4,38 (168.760 oy)
Orijinal Adı: The Lost Hero
Yayınevi: Doğan ve Egmont Yayıncılık
Çeviri: Belgin Selen Haktanır Us
Basım Yılı: 2011
Sayfa Sayısı: 544
Yunan efsaneleri günümüzde yaşamaya devam ediyor!
Percy Jackson ve Olimposlular macerasından sonra yepyeni bir seri başlıyor: Olimpos Kahramanları. İlk beş kitabın sonunda, büyük bir savaşın ardından Melez Kampı'nda bıraktığımız dostlarımız, yeni melezlerle birlikte yepyeni bir serüvene adım atıyorlar.

Ancak büyük bir sorun var: Percy Jackson kayıp!

İşte Olimpos Kahramanları serisinin ilk kitabı Kayıp Kahraman'da tanışacağımız üç yeni melez:

JASON'ın bir sorunu var. Hafızasını tamamen kaybetmiş. Jason buraya nasıl geldi? Burası neresi? Hatta Jason kim? Hiçbir şey bilmiyor ama bir şeyden çok emin. Bu işte ciddi bir terslik var.

PIPER bir sır saklıyor. Ünlü bir kişi olan babası üç gündür kayıp. Jason ve Leo'yla birlikte Melez Kampı adlı bir yere götürülüyor. İçinden bir his burada her şeyin açıklamasını bulacağını söylüyor ama her şeyi öğrenmek isteyip istemediğinden emin değil.

LEO çok becerikli. Melez Kampı'nda yerleştirildiği, alet edavatla dolu kulübeyi görünce kendini hemen evinde hissediyor. Kulübe arkadaşları bir tanrının oğlu olduğunu iddia ediyor. Bunun sürekli hayaletler görmesiyle bir ilgisi olabilir mi acaba?
Percy Jackson ve Olimposlular serisini bitirmiş, Kane Günceleri serisine başlamış bir okur olarak Olimpos Kahramanları serisine başlamasam ayıp olurdu. Bu seriye başlamayı uzun zamandır istiyordum aslında fakat bu zamanlarda başlayacağımı düşünmemiştim. Kardeşimin ve başta Emin olmak üzere arkadaşlarımın baskısına daha fazla dayanamadım ve Hades'in Evi'nin çıkmasına günler kala bu seriyi okumaya başladım.

Serinin ilk kitabı Kayıp Kahraman, Şimşek Hırsızı tadında bir kitap; yeni melezler, yeni bir görev, yeni maceralar... Ama kitabı böylesine şevkle okumamı sağlayan şey kitabın yeni maceraları ve melezleri, Son Olimposlu'da bıraktığım eski Melez Kampı'yla buluşturması. Bu yüzden de hem yeni maceralara atılmak, yeni melezleri tanımak için büyük bir heyecan duydum hem de uzun bir aradan sonra eve dönmüş gibi hissettim kitap boyunca :)

PJO'daki karakterler, gerek davranışları gerekse düşünme biçimleriyle benden yaşça küçük olduklarını hissettiriyordu. Bu nedenle PJO'yu okurken karakterlere bir abla gözüyle yaklaşıyordum. Fakat Kayıp Kahraman'da, bu karakterlerin gözle görülür bir değişim geçirmeleriyle kendimi kitaba daha çok kaptırdım. Karşımızda kendini geliştirmiş, yeteneklerinin ve sınırlarının farkında olan, daha olgun karakterler var. Bu durum, özellikle Annabeth'te çok belirgin. PJO'daki Annabeth'i pek sevmezdim, bana fazla burnu havada ve mükemmel gelirdi. Ama Kayıp Kahraman'daki hâline fazlasıyla kanım ısındı, öyle ki ben bile bu duruma şaşırdım.

Rick Riordan'ın mitolojik efsaneleri ve karakterleri, kurguladığı dünyayla buluşturma şeklini seviyorum. Yaptığı minik değişikliklerle bu antik efsaneleri ve karakterleri başarıyla günümüz dünyasına uyarlıyor ve farkını ortaya koyuyor. Kendisini favori yazarlarımdan biri yapan özelliklerin başında bu becerisi geliyor zaten. Kayıp Kahraman'ı okurken fark ettiğim becerisi ise karakterleri ustaca işlemesi ve romanlarında bu karakterlere gelişmeleri için yer bırakması. Rick Riordan bir gün çıkıp da kitaplarında geçen karakterlerin oğlunun arkadaşı olduğunu veya bu maceraları geçmişte kendisinin yaşadığını söylerse hiç şaşırmam; adamın kurguladığı dünya, işlediği karakterler o derece gerçek geliyor bana.

Kayıp Kahraman akıcı bir anlatıma, sürükleyici bir kurguya ve gerçekçi karakterlere sahip bir kitap; kısacası tam bir Rick Riordan kitabı. Seriyi henüz bitirmediğim hâlde, Olimpos Kahramanları serisini PJO'dan daha çok seveceğimi düşünüyorum.



"Bazı şeyleri hatırlıyorum," dedi. Konuştukça da açıldı. " Jüpiter'in oğlu olmanın zor bir şey olduğunu hatırlıyorum mesela. Herkes benden bir lider olmamı bekliyordu ama ben kendimi hep yalnız hissediyordum. Sanırım sen de Olimpos'ta öyle hissediyorsundur. Diğer tanrılar sürekli kararlarını sorguluyordur. Bazen zor kararlar alman gerektiğinde diğerleri seni eleştiriyordur. Üstelik diğer tanrılar gibi hemen yardımıma gelemiyorsundur. Beni kayırdığını sanmasınlar diye hep mesafeli davranmak zorunda kalıyorsundur. Neyse, sanırım demek istediğim..." Jason derin bir nefes aldı. "Sadece seni anladığımı söylemek istiyorum. Elimden geleni yapacağım. Benimle gurur duymanı sağlayacağım. Ama bana yol göstersen de hiç fena olmaz baba. Eğer yapabileceğin herhangi bir şey varsa yap ki arkadaşlarıma yardım edebileyim. Benim yüzümden ölmelerini istemiyorum. Onları nasıl koruyacağımı bilmiyorum."





post signature
Paylaş:

8 yorum:

  1. Oha Kayıp Kahraman'ı çok sevdiysen... Hades'in Evi o halde... bir şey diyemiyorum. :D Süper süper, okumaya kesinlikle devam et bence. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk üç kitap bitti. Hades'in Evi'ne başlayacağım da biraz daha bekleyeyim diyorum, heyecanlı olur :D

      Sil
    2. Vallahi ben 1 sene bekledim, çıkınca hemen alıp okudum. Beklemeye gelemem ben >.< :D

      Sil
    3. Ben okuttum. 3:D *muahuahaha*

      Sil
  2. Percy Jackson serisini bitirdikten sonra bu seriye de başlamayı çok istedim.İnternette sürekli görselleri görüp,harika bir seri olduğunu okuduktan sonra daha da bir istedim seriye başlamayı ,ama bir türlü fırsat olmadı.Bir gün serinin tüm kitaplarını alıp hepsini ardı ardına okumayı planlıyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seri kitaplarını arka arkaya okumak çok zevkli oluyor ^_^ Neyse ki Olimpos Kahramanları serisindeki kitapların bazıları farklı karakterleri içeriyor da hangi kitapta hangi olayın olduğunu karıştırmıyorum :D

      Sil
    2. Benimde seri kitaplarındaki en büyük sıkıntım olayları hatırlayamamak oluyor zaten.Neyse seri bu kadar övgü aldığına göre bizede okumak düşer :D

      Sil