Kitabın Adı: Gölge ve Kemik
Yazarı: Leigh Bardugo
Yayınevi: Martı Yayınları
Orijinal Adı: Shadow and Bone
Çeviri: Ozan Aydın
Basım Yılı: Ocak 2013, 1. Baskı
Sayfa Sayısı: 384
1. Kitap Turumuz için Gölge ve Kemik'i inceliyoruz. Hoşuma giden alıntıları yorumumdan sonra paylaşacağım. Yorumum bolca spoiler içerir benden söylemesi :)
Yorumum
Alina ve Malyen, ailelerini savaşta kaybetmiş; bunun sonucunda da yetimhaneye yerleştirilmiş iki yetim çocuktur. Arkadaş olmuşlar ve birlikte büyümüşlerdir. Alina, Malyen'e karşı bir şeyler hissetmektedir ama bunu itiraf edemez; Malyen ise diğer kızlara bakmaktan Alina'ya dikkat edecek zamanı bulamaz. İkisi de eğitimleri için şehirden şehre seyahat ederler; Alina kartograftır diğer bir değişle haritacı, Malyen ise izcidir. Bir gün, bulundukları ordunun Batı Ravka'ya gitmesi gerekir ve oraya gitmek için de Karanlıklar Diyarı'ndan geçmeleri gerekmektedir. Hazırlıklar tamamlanır, gemiler hareket eder. Fakat volcra'ların saldırısı sonucunda durmak zorunda kalırlar ve kayıplar vermeye başlarlar. O sırada Alina'nın etrafa ışık yayması sayesinde kurtulurlar. Alina'nın Güneşin Elçisi olduğu görülünce de kendi isteği dışında, Karanlıklar Efendisi'yle birlikte kralın sarayına götürülür ve bütün olaylar bundan sonra başlar :)
Kitabın başında böyle muhteşem bir harita var, haritaları olan fantastik kitaplara ayrı bir düşkünlüğüm var zaten, yazarların farklı bir dünya yaratmalarını seviyorum ;) Kitabı okurken sık sık haritayı açıp baktım, bahsedilen yerlerin nerede olduğunu bulabilmek ve gözümde daha iyi canlandırabilmek için.
İlk sayfalarda yabancı isimlerden ve yerlerden dolayı biraz zorlansam da bu durum fazla uzun sürmedi ve sanki kendi yaşadığım dünyaymış gibi alışıverdim kitaba.
Yazarın kullandığı eşya, kişi ve yer isimlerinin çoğu Rusça'dan alınsa da birkaç harfin değiştirilerek kullanıldığını gördüm. Dil olarak Rusça'nın baz alınması, bana farklı geldi zira daha önce hiç Rusça'nın baz alındığı bir fantastik okumamıştım; hoşuma gitti diyebilirim :)
Gelelim kitapta bayıldığım kısımlara :) Gemilerin, Grishaların yardımıyla, kumlar üzerinde hareket etmesi çok orijinal geldi bana. Grishaların kıyafetlerine ve renklerine göre ayrılmaları gibi ince düşünülmüş detayların olması da hoştu. Grisha-büyüteç ilişkisini okuyunca ise aklıma HP'daki büyücü-asa ilişkisi geldi.
Kitap çok akıcı ve sürükleyiciydi, büyük bir merakla çevirdim sayfaları. Kitabın tek olumsuzluğu birçok basım hatasının gözüme çarpmasıydı. Bunun dışında bir olumsuzlukla karşılaşmadım.
Kitabın kapağını es geçmemek gerek; arada sırada kapağa bakıp durdum, kapaktaki yazıların ve çizgilerin üzerinde elimi gezdirdim. Hem kapağıyla hem de konusuyla beni büyüleyen bir kitaptı Gölge ve Kemik. Fantastik seven/sevmeyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum, siz de çok seveceksiniz :)
Son olarak, kitap için Martı Yayınları'na teşekkürler ^^,
ARKA KAPAK
Alıntılar












Tura katılan diğer bloglara uğramayı unutmayın :)
güzel bir etkinlikti , tanıştığımıza sevindim :))Kitabı ortak karar olarak sevmemize daha çok sevindim:))
YanıtlaSilben de tanıştığımıza sevindim :) böyle kitap sevilmez mi ^^,
SilAlıntıların yanında ki simgelere bayıldımmmm!!!
YanıtlaSilBana da gönder :))
Ellerine sağlık ayrıca yorum çok güzel olmuş :)
teşekkür ederim canım :) yollarım sana da ^^,
SilEline sağlık ;) ortak bir çalışmada yeniden çalışmayı çok isterim
YanıtlaSilteşekkür ederim, ben de isterim :)
SilSon zamanlarda bloglarda çok fazla bu kitabı görür oldum ve çok güzel yorumlar okudum.O yüzden çok merak ediyorum.
YanıtlaSilAyrıca altını çizdiğin cümlelerden bir çoğuna bayıldım :)
Sevgiler..
Gölge ve Kemik'i kesinlikle okumalısın :)
SilAlıntıları beğenmene sevindim ^^,
Ben de bu kitaba bayıldım. Tüm seriye bayıldım. Her kitap için ayrı ayrı yorum yapacağım. Ben de bu kitaı bloğumda yayınlamayı planlıyordum. Geçen hafta tüm seriye yeniden başladım. Normalde kalın kitaplarda tekrardan başlamam. Sıkılırım. Ama bu seride hiç sıkılmadım. O kadar ki ilk okumamdaki gibi ilkini 3 günde, 2.sini 2 günde bitirdim. Çöküş ve yükseliş ise bitmek üzere...
YanıtlaSilGelelim kitap hakkındaki düşüncelerime. Daha Karanlıklar Efendisi'nin 'huzuruna' çıkarıldığı zaman anlamıştım Karanlılar Efendisinin tam benim tipim olduğunu. Alina ondan kaçıyorken ona o kadar sinirlenmiştim ki... Keşke hain planları olmasıydı. Ayrıca Alina'yı yakaladıktan sonra ona işkence etmesi ve kötü davranmasından nefret ettim. Sanırım seriye 3. defa başlayacağım :D
Ben başta karanlıklar efendisini çok sevmiştim sonra karakterin kötü olduğunu öğrenince çok üzüldüm bunun dışında kitap çok akıcı kesinlikle okumasını tavsiye ediyorum
YanıtlaSil