, , , , , , ,

Yorum: Emma - Jane Austen

Tür: Aşk, Klasik, Tarihi Kurgu 
Goodreads Puanı: 4,02 (699.711 oy)
Orijinal Adı: Emma
Seri: -
Yayınevi: Can Yayınları
Çeviri: Nihal Yeğinobalı
Basım Yılı: 2020 (5. baskı)
Sayfa Sayısı: 480

Jane Austen 1815'te 39 yaşındayken tamamladığı Emma'nın en sevdiği romanı olduğunu söyler. Aşk ve Gurur ile Mansfield Park gibi romanların yazarının gözbebeğidir bu kitap. Bir taşra kasabasındaki üç genç kızın gerçek aşkı arayışını anlatan roman, bir yandan insan yaradılışının zayıf yönlerini, bir yandan da XIX. yüzyıl İngiliz toplumunun katı ve ikiyüzlü geleneklerini sorgular, inceden inceye alaya alır.

Kendisini bir minyatür sanatçısı olarak gören Austen'ın dehası sağlığında anlaşılamamıştır. Oysa yıllar sonra İngiliz edebiyatının mihenk taşlarından Virginia Woolf, Austen ve romanı Emma için şunları kaleme alacaktır:

"... Bu bitirilmemiş ve aslında önemsiz hikâyede Austen'ın büyüklüğünün bütün unsurları yer alır. Bu hikaye edebiyatın tüm kalıcı niteliğini içerir. Yüzeydeki canlandırmayı, yaşama benzerliği bir yana bırakın, geriye çok daha derin bir haz, insani değerlerin eşsiz bir biçimde öne çıkarılması kalır."

Türkiye'den 20 çağdaş fotoğrafçı Can Klasikleri’nin bu özel dizisi için 20 kitabın kapak fotoğrafını özgün yorumlarıyla hazırladı.

Emma, Jane Austen'ın okuduğum ikinci kitabı. Birkaç yıl önce Gurur ve Önyargı'yı okuyup şurada yorumlamıştım. O okumadan sonra kendisinin diğer kitaplarını da incelemiştim ve Emma dikkatimi çekmişti. Ancak tanıtım yazılarında ana karakterin biraz şımarık ve umursamaz biri gibi tasvir edildiğini görüp kitaptan soğumuştum. Renkli Kitap'tan Güngör'ün tavsiyesiyle kitaba bir şans vermeye karar verdim, iyi ki de vermişim. Zira Emma, Austen'in en sevdiğim kitabı olabilir 😍

Kurgusu itibariyle Emma, Gurur ve Önyargı'ya kıyasla daha hafif. Emma'da hem daha az sayıda olay mevcut hem de bu olaylar Gurur ve Önyargı'daki kadar karmaşık değiller. Hatta iki kitapta da yaşananlar aşağı yukarı birer yıl sürmesine rağmen, sanırım bu nedenle Emma'nın daha kısa bir zaman dilimini işlediğini zannetmiştim ben. Gurur ve Önyargı'da olduğu gibi Emma'da da Austen, dönemin âdâb-ı muaşeret kurallarına yer veriyor. Ancak bu konu da Emma'da, Gurur ve Önyargı'daki kadar yoğun işlenmiyor. Bu kurallar karakterlerin davranışları, hal ve tavırları üzerinden okuyucuya veriliyor; bu kuralların ayrıca üzerinde durulmuyor. 

Kitabın ilk bölümlerinde ana karakterler, olay örgüsüyle bağlantılı olarak hikayeye dahil ediliyor. Her bölümde farklı karakterlerden bahsediliyor; karakterlerin kişilikleri, zevkleri, davranışları, gibi özellikleri okuyucuya sunuluyor. Bir nevi karakter tanıtımı yapılıyor. Emma'nın olay örgüsü fazla dallı budaklı olmasa da hatırı sayılır miktarda ve derinlikte karakteri var. O nedenle, karakterlerin tanıtımının olay örgüsünde bölümlerin aralarına dağıtılmasındansa bu şekilde, en başta yapılması hoşuma gitti. Kafam karışmadan, karakterlerin kim olduğuna bakmak için önceki sayfalara dönmek zorunda kalmadan, keyifle okudum kitabı.

Emma'yı okurken Austen'ın yazı dilinin ana karakterini yansıttığını fark ettim. Gurur ve Önyargı'da anlatıcı Elizabeth Bennet gibiydi; usturuplu, sakin, gözlemi kuvvetli... Emma'da ise anlatıcı Emma Woodhouse gibi doğrudan, kendinden emin ve biraz da mağrur bir profil çiziyor. Şu anda Austen'ın Northanger Manastırı'nı okuyorum ve bu çıkarımımdan daha da eminim. Kitaplar kahraman bakış açısıyla yazılmamış olmasına rağmen anlatıcı, ana karakterlerin özelliklerini taşıyor. Sanırım Austen'ın kitaplarında en çok kendisinin bu değişken üslubunu seviyorum 😊

Emma gibi klasikleri okurken çevirisine güvendiğim, belli yayınevlerini tercih ediyorum ben. Emma dışındaki diğer Austen kitaplarımı Türkiye İş Bankası ve Kültür Yayınları'ndan almıştım. Can Yayınları'nın fotoğraflı klasikleri hoşuma gittiği için Emma'yı da buradan almak istemiştim. Can Yayınları'nın çevirisini çok akıcı bulduğumu belirtmeliyim. Bir ara bu akıcılığın kitaptan kaynaklanıyor olabileceğini düşünmüştüm. Sonuçta konusu ve kurgusu itibariyle de Emma, Austen'ın diğer kitaplarına göre okunması daha kolay bir kitap. Ancak İş Bankası'nın çevirisiyle Can Yayınları'nın çevirisini orijinal metne bakarak incelediğimde, çeviri konusunda farklılaştıklarını gördüm. İş Bankası orijinal metinden birebir çeviri yapıyorken, Can'ın çevirisi biraz daha basitleştirilmiş gibiydi. Nihal Yeğinobalı, Austen'ın uzun cümlelerini bölerek kısaltmış ve cümle aralarına bağlaçlar koyarak daha akıcı bir metin elde etmiş. O yüzden İş Bankası'ndan çıkan Austen kitapları Can'a göre daha ağır, ağdalı bir dile sahip gibi görünüyor. Can'dan çıkan Emma ise bu çeviriden dolayı kolay okunan bir kitap haline gelmiş. Ben, birebir çeviri taraftarıyımdır; fakat Emma'nın akıcılığını görünce Can'ın çevirisine dair olumsuz bir şeyler söyleyemiyorum. Sadece, kitapta etiquette kelimesinin "etiket" olarak çevrilmesini garipsedim. Onun dışında bence çeviri gayet başarılı. O nedenle, Can Yayınları'nı da tavsiye edebilirim. Özellikle de Austen okumak isteyen genç okurlara, dili daha sade olduğundan Can Yayınları'na göz atmalarını öneririm.

İtici gibi görünse de kendini sevdiren bir ana karakteri, hafif bir kurgusu ve sade bir dili olan Emma'yı okurken ben çok eğlendim. Jane Austen okumaya başlayacaklar için Emma'nın güzel bir seçim olacağını düşünüyorum.



"İnsanların birbirlerine yaptıkları hemen hemen hiçbir açıklamanın tümüyle doğru olduğu söylenemez. Hiçbirinin en ufacık bir ayrıntısının bile hiç maskelenmediği, azıcık olsun gerçeği saptırmadığı seyrek görülür, hem de çok seyrek."





post signature
Paylaş:

9 yorum:

  1. Bu aralar bloglarda da fazlaca rast geldiğim bir kitap olduğundan bu kitabı okuyanları çok kıskanıyorum şu an:( Çok güzel bir yorum olmuş, eline sağlık! Özellikle de Austen'ın yazı dilinin ana karakterini yansıttığını fark etmen çok güzel bir şey. Bir gün okuma imkanı bulursam çok hoşuma gidecek özelliklerden birisi de bu olacak. Kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum 😊

      Sil
  2. Çok okumak istediklerimden 😊😊

    YanıtlaSil
  3. Ben de Gurur ve Önyargı'yı kısa süre önce okudum ve beğendim. Bu kitabı da listeme ekliyorum. Kalemine sağlık. :)

    YanıtlaSil
  4. Yıllar önce okumuştum. Bu yüzden detayları pek hatırlamıyorum. İleride tekrar okumak istiyorum. BBC tarafından dört bölümlük bir mini dizisi var. Onu da tavsiye ederim. Çok keyifliydi izlemesi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tavsiye için teşekkür ederim. Emma'yı okuduktan sonra izlenebilecek neyi varsa izledim sanırım 😄 Hatta ordan tüm Austen dizilerine, filmlerine yayıldı bu hevesim. Ama kaçırdığım yapımlar varsa diye bir daha bir kontrol edeyim ben 😉

      Sil
  5. Bloğunuza ve yazılarınıza ba-yıl-dım!! Keyifle takip edeceğim, kaleminize sağlık <3

    YanıtlaSil