Goodreads Puanı: 4,48 (40.580 oy)
Orijinal Adı: Golden Son
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Çeviri: Selim Yeniçeri
Basım Yılı: 2015
Sayfa Sayısı: 488
ALTIN YÜZLERDEN OLUŞAN BİR DENİZDE SÜRÜKLENİYORUM.Altın Oğul'u ilkbaharın başı gibi alıp hemen okumaya başlamıştım. Biraz kitaptan biraz da derslerden kaynaklanan sorunlardan dolayı kitabı okumaya ara versem de kitabı, geçen haftalarda bitirmeyi başardım.
BURADA SADECE GÜÇLÜ OLAN HAYATTA KALABİLİR.
SADECE AKILLI OLAN YÖNETEBİLİR.
HÂLÂ OYUN OYNUYORUM AMA BU, OYUNLARIN EN ÖLÜMCÜLÜ.
BEN YÜZYILLARDIR KÖLELEŞTİRİLEN HALKIMIN KILICIYIM.
BAĞIŞLAMAYACAĞI.
VE UNUTMAYACAĞIM.
"İlk kitaptan çok üstün bir devam kitabı; öncülünü akla gelebilecek her bağlamda bir adım öteye taşıyor... Bilimkurgu hayranları için yılın en iyi kitabı olmaya aday."
-Tor. com
"Pierce Brown'ın evreninde ilkellik ile yüksek teknoloji yan yana geliyor; aldatmaca ve kahramanlıkların dozu artıyor, macera da asla hız kesmiyor. Darrow ise daha ağır fiziksel ve duygusal çatışmalara giriyor."
-Amazon. com, Seira Wilson
Kitabın kurgusu, Kızıl Yükseliş'teki orijinalliğini korumayı sürdürüyor. Şuradaki Kızıl Yükseliş yorumumda kurgunun, Açlık Oyunları başta olmak üzere birçok kitapla benzerlikler taşıdığını ama bunların orijinalliği bozmadığını yazmıştım. Serinin ikinci kitabı Altın Oğul'da gelişen olaylarla birlikte bu benzerliklerin de ortadan kalktığını rahatlıkla söyleyebilirim :)
Kitabın sürükleyiciliğinin Kızıl Yükseliş'e kıyasla fazlasıyla yüksek olduğunu düşünüyorum. Kurgulanan dünyanın ve karakterlerin oturması sürükleyiciliği arttıran etmenlerden biriydi. Ama asıl neden, olay örgüsünde bolca savaş ve entrikaya yer verilmesiydi. Savaşın yoğunlukta olduğu bu kurgu, kitabın ortalarında kafamın karışmasına neden olmuştu.Olan bitene yetişmekte zorlandığım için ben de kitaba ara verip okuduklarımı düşünmüş, neler olduğunu iyice kavramaya çalışmıştım. Ama genel olarak değerlendirdiğimde, aksiyon dolu bu olay örgüsünü severek okudum.
Altın Oğul'un merak unsurunu da ilk kitaba kıyasla yüksek buldum. Öyle ki, bir yerden sonra dayanamayıp kitabın son bölümlerine bakmış olabilirim ^_^ Fakat şöyle bir şey oldu... Ben, bir 5 bölüm kadar öncesine bakmıştım. Son bölümü okuyunca anladım ki benim merakıma yenilip göz attığım o olaylar, son bölümdekilere kıyasla hiçbir şeymiş! O nasıl bir plot twistti, nasıl bir sondu öyle! Son olayların şok ediciliği, bir de benim neler olacağını bildiğimi sanıp sayfaları rahat rahat çevirmemin üstüne eklenince ortaya nasıl bir manzara çıktığını siz tahmin edin :D
Altın Oğul'u da Kızıl Yükseliş gibi ciltli almıştım; size tavsiyem de ciltli almanız yönünde olacak :D Kitabı elinize alınca hissettiğiniz o doluluk hissi, kitabın sırtındaki o hafif kavis, kitabın deri cildi, kapaktaki kabartmalı ve yanar dönerli yazılar... Bence tüm bunlar, böyle muhteşem bir içerikle de birleşince kitaba verdiğim paraya değiyor :)
Kitabın basımının güzelliğine ilaveten, Altın Oğul'daki birkaç ekten de bahsedeyim. İthaf sayfasından hemen sonra, kast sisteminin kısaca açıklandığı ve tasarımı göze hoş gelen sayfalar var; her bir sınıfın renkleri, amblemleri ve bu sınıflara ait olan meslek grupları belirtilmiş. Hemen ardından da haneler ve bu hanelere ait olan kişiler listelenmiş. Bu bilgilerin verilmesi, kurguyu oturtmayı daha da kolaylaştırıyor. Şahsen ben, sınıflarla ve yeni karakterlerle karşılaştıkça bu kısımları açıp baktım. Ayrıca bu eklerin kitabın başında yer alması hoşuma gitti. Bunlar kitabın sonuna konsaydı; muhtemelen, kitabı bitirdikten sonra bu kısımları görecektim ve benim pek bir işime yaramayacaktı.
Sürükleyici bir kurguya ve şok edici bir sona sahip Altın Oğul'u heyecanla okudum. Kızıl Yükseliş'i okuduysanız, Altın Oğul'u da bir an önce almanızı tavsiye ederim. Fakat Morning Star çevrilmeden Altın Oğul'a başlamayın, derim zira böyle bir sonla serinin son kitabını beklemek işkenceden farksız olacaktır.
Bir yalanı yakalanana kadar herkes dürüsttür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder