Goodreads Puanı: 4,10 (380.825 oy)
Orijinal Adı: American Gods
Yayınevi: İthaki Yayınları
Çeviri: Niran Elçi
Basım Yılı: 2015
Sayfa Sayısı: 712
AMERİKAN TANRILARI GERİ DÖNDÜ!Benim için 2015'in son kitabı, basımıyla olduğu kadar içeriğiyle de beni benden alan Amerikan Tanrıları oldu. Kitabı almayı hep ertelemiş, ardından tükenmesi nedeniyle bir türlü edinememiştim. İthaki Yayınları geçtiğimiz ay, kitabı onuncu yılına yakışır bir edisyonla yeniden bastı ve ben de çok beklemeden kitabı aldım :)
Yayımlandığı anda çoksatan listelerine giren, Hugo, Nebula, Locus, Bram Stoker ve SFX gibi ödülleri kazanarak zoru başaran Amerikan Tanrıları, bu kez yazarın tercih ettiği metinle karşınızda.
Kitabın onuncu yılı için hazırlanan bu özel çalışma, sadece yeni önsöz ve sonsözlerle değil, metne yapılan eklemelerle de genişletildi ve Neil Gaiman’ın hayal gücünü gözler önüne seren bu başyapıtın benzersiz bir edisyonu ortaya çıktı.
Gölge son üç yılını hapishanede geçirmiştir ve tahliyesine iki gün kala karısının ölüm haberini alır. Cenazeye katılmak için uçağa biner. Yanına en masum tanımla “esrarengiz” denilebilecek Bay Çarşamba oturur. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Neil Gaiman bu sefer okuması zor bir kurgu çıkarmış ortaya. Hem karakterlerin bol olması hem de olay örgüsünün karmaşık olması nedeniyle, olayları takip ederken çok zorlandım. O anki tüm dikkatimi kitaba vermem gerekti. Ayrıca, kitapta geçen tanrıların isimleri olay örgüsü içinde doğrudan verilmemişti. Bazı özelliklerinden ve tasvirlerinden kim olduklarını çıkarmak biz okuyuculara düşüyordu. Kurgu daha basit olsaydı, böyle bir eylemi eğlenerek yerine getirebilirdim. Fakat ayrıntılı ve karışık bir kurguya karakterlerin belirsizliği ve çokluğu da eklenince, kitabı okumak benim için bayağı zor oldu.
Kurgu karışık olduğu için, kitabı bitirdikten sonra üzerinde düşünülmesi taraftarıyım. Şahsen ben, kitabın üzerinde düşündükten sonra birçok şeyi kavrayabildim. Kendimi kurgudaki olaylara kaptırmışken Gaiman'ın arka planda neleri planladığını görmek zordu. Ama kitap bittikten sonra üzerinde düşününce ve çeşitli mitolojiler üzerinde minik bir araştırma yapınca birçok olayı anladığımı düşünüyorum :) Kitabın arkasında bulunan tanrı listesinin de faydası olduğunu eklemeden geçemeyeceğim ;) Ben bu listeyi ancak kitabı bitirdikten sonra fark edebildim; listedeki çoğu bilgiye hakim olsam da bazı mitolojik karakterleri daha önce hiç duymamıştım. Bu liste, böyle karakterleri anlamam ve kurgudaki yerlerine koyabilmem için anahtar ögelerdendi. Bu yüzden tavsiyem, kitabı okurken takıldığınız yerlerde bu kısma bakmanız. Çeşitli halkların mitolojileri hakkında derin bilgileriniz yoksa bu kısım, işinize çok yarayacaktır. Listenin biraz spoiler içerdiğini düşünüyorum; çünkü kurgu, mitolojiyle paralellik gösteriyor. Fakat kurguyu etkin bir şekilde takip etmek için bu fedakarlığı yapmak gerekiyor, bence :)
Kitapta çok fazla karakter olsa da her birinin kendilerine özgü özelliklerinin, birer kişiliklerinin olduğu görülüyor. Bunlar, tekrara düşülmeden başarıyla yazıya dökülmüş. Gaiman, kurgunun arka planının sağlam olduğunu hissettirse de karakterlerin geçmişlerine biraz daha yer verseydi, bence daha iyi olabilirdi. Bazı bölüm aralarında birkaç tanrının geçmişte neler yaptığı, nelere neden olduğu bahsedilse de bunlar bana yeterli gelmedi açıkçası. Kurguda önemli yerleri olan tanrıların geçmişlerine biraz daha fazla yer verilseydi, tanrıları anlatılanlardan tahmin etmek çok daha kolaylaşacaktı. Bu da, kitabı zorlanmadan okumayı sağlayacaktı diye düşünüyorum.
Mitolojik tanrıları ve aramızda yürüme fikrini içeren birçok kitapla karşılaşmıştım. Ama kitabın on küsur yıl önce yazıldığını göz önüne alırsak, o dönemlerde bu fikri işleyen bir kitap gördüğümü hatırlamıyorum. Bu yüzden, kitabın konusunu orijinal bulduğumu söyleyebilirim. Bu orijinal kurguya ek olarak, Gaiman'ın çeşitli olguları kendine has mizahı ile irdeleyişi de kitabın sevdiğim özelliklerinin başında geliyor.
Neil Gaiman'ın üslubuna bayıldığım, herkesçe bilinen bir gerçek. Gaiman'ın gerçek ve kurguyu bir araya getirişi, masalsı anlatımına eşlik eden o karanlık hava, sınırsız hayal gücü... Daha birçok özelliğiyle üslubuna hayran kalmamak elde değil! Amerikan Tanrıları, Gaiman'ın üslubunun tüm bu özelliklerini taşımasına ek olarak yazarın diğer kitaplarına kıyasla daha çok yetişkinlere hitap ediyor. Fakat bu, Gaiman'ın sihrini kaybettiği anlamına gelmesin; üslubu ve hayal gücü zirveye hiç olmadığı kadar yaklaşmış durumda. Sanırım bu yüzden Amerikan Tanrıları, yazarın en iyi eseri olarak görülüyor.
Kitabın basımı, en az içeriği kadar muhteşem ^_^ Her seferinde İthaki Yayınları kendini aşmış diyorum, ama bu seferki gerçekten de bir dünya harikası... Amerikan Tanrıları sert kapaklı ve şömizli. Kitabın şömizi mat fakat hafif bir parlaklık da içeriyor. Şömizdeki kapak resimleri etkileyici; ayrıca Gaiman ve kitap için de belirli bir anlamı olan resimler, bunlar. Kitabın kapağında ise ayrıntılı, siyah beyaz bir çizim yer alıyor. İç basım da dışı gibi kaliteli... Metne, Neil Gaiman tarafından yazılan önsöz ve sonsöz eşlik ediyor. Ayrıca kitapta önceki basımlarda çıkartılan bir bölüm, Gaiman'la Amerikan Tanrıları üzerine yapılan bir söyleşi ve tanrıların olduğu bir listeyi içeren ek de bulunuyor. Herhangi bir basım ve çeviri hatasına denk gelmediğim için çeviri ve basımı da başarılı buldum. Kısacası bu edisyon, özellikle Neil Gaiman fanıysanız kitaplığınızda mutlaka bulunmalı!
Amerikan Tanrıları, Neil Gaiman'ın okuduğum en iyi kitaplarından biriydi. Kitabın kurgusu karmaşık olabilir fakat ustaca kurgulandığını itiraf etmeliyim. Ayrıca konusunu orijinal, karakterlerini de sağlam buldum. Tüm bunlar Gaiman'ın o destansı ve biraz da karanlık anlatımıyla buluşunca, kitabın neden Gaiman'ın başyapıtı olarak kabul edildiği anlaşılıyor. Gerek basımıyla gerekse içeriğiyle göz dolduran bu eseri herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum :)
İnsanlar inanır, diye düşündü Gölge. İnsanların yaptığı budur. İnanırlar. Sonra da inançlarının sorumluluğunu almazlar; bir şeyler yaratırlar ve yarattıklarına güvenmezler. İnsanlar karanlığı doldurur; hayaletlerle, tanrılarla, elektronlarla, hikayelerle. İnsanlar hayal eder ve insanlar inanır, kibir şeyleri olduran da o inançtır, kaya kadar sağlam o inanç.
Merhaba, blogunuzu yeni keşfettim. Kitap yorumlarınızı takip edeceğim mutlaka. Bu arada Neil Gaiman'ın bu kitabını almıştım ama okuma fırsatı bulamamıştım henüz. Daha önce yazarın bir kitabını okumadım hiç. Sizin yorumunuzu okuduktan sonra da Neil Gaiman okumaya bu kitapla başlamasam mı diye bir düşünce oluştu kafamda. Siz ne dersiniz, hangi kitapla başlamalı yazarın kitaplarını okumaya? Ya da Amerikan Tanrıları iyi bir seçim olur mu?
YanıtlaSilYazarın bütün kitaplarını okumadım ben de, fakat Amerikan Tanrıları'nın ilk okunmaması taraftarıyım. Onun yerine Yokyer ile başlayabilirsiniz :)
SilAslında Neil Gaiman için doğrudan bir okuma sırası yok, kitapların diline ve ağırlıklarına göre bir sıralama yapıyorum ben. Amerikan Tanrıları dili ve kurgusu bakımından daha ağır; bu yüzden yazarın okunacak son kitaplarından biri olabilir, diye düşünüyorum ^_^
Yokyer de okunmayı bekleyen kitaplarım arasındaydı, onunla başlayayım öyleyse. Çok teşekkür ederim ^^
SilRica ederim, keyifli okumalar :)
Sil