, , , , , , , ,

Yorum: Neil Gaiman - Kırılgan Şeyler: Öyküler ve Mucizeler

Tür: Fantastik, Öykü
Goodreads Puanı: 4,02 (45.650 oy)
Orijinal Adı: Fragile Things: Short Fictions and Wonders
Yayınevi: İthaki Yayınları
Çeviri: Zeynep Heyzen Ateş
Basım Yılı: 2016
Sayfa Sayısı: 440
Yokyer, Amerikan Tanrıları ve Anansi Çocukları gibi romanlara imza atan Neil Gaiman, Kırılgan Şeyler'de bu kez öykü ve şiirleriyle çıkıyor karşımıza. 2007'de Locus ödülünü kazanan bu derlemede, "Zümrüt Dosya", "Kapanış Saati", "Güneş Kuşu" ve "Koltuğa Ekim Oturduğunda" gibi tek başlarına ödüllendirilmiş öykülerle birlikte bir Amerikan Tanrıları öyküsü olan "Vadinin Hükümdarı" da yer alıyor.

A. C. Doyle'dan Lovecraft'a, Ray Bradbury'den C. S. Lewis'e kadar uzanan bir çağrışım zincirinin görüldüğü bu metinlerde Gaiman, edebiyatın büyülü, fantastik ama hassas gerçekliğine yakından bakmaya davet ediyor bizi. Öykülerin, tıpkı hayallerimiz ve kalplerimiz gibi kırılgan şeyler olduklarını hatırlatıyor, özellikle de kâbuslardan ve gölgelerden doğan öykülerin...
Kırılgan Şeyler'i geçen seneki kitap fuarından almıştım. Öykü okumayı pek sevmediğim için, kitabı okumayı sürekli ertelemiştim. İlkbahar başı gibi kitaba başladım. Her hafta birkaç öykü okuyarak, yavaş yavaş kitabı bitiririm diye planlamıştım. Ama bir müddet sonra kendimi durduramadım; öyküleri arka arkaya devirip kitabı bitirdim.

Kitapta giriş ve sonsöz dahil olmak üzere 35 yazı var. 33 yazının çoğu öykü, bir kısmı ise nazım şeklinde yazılan hikaye ve şiirlerden oluşuyor. Ayrıca, her yazının başında Gaiman'ın o yazıyla ilgili birkaç satırlık yazısı da bulunuyor.

Öykülerde her şey çok çabuk olup bittiğinden, anlatılan hikayenin keyfini tam olarak çıkaramadan sayfaları çevirdiğimi hissederim. Son sayfaya geldiğimde, kendimi hep daha fazlasını isterken bulurum. Şiirlerde, çeviriden dolayı aklımda sürekli bir soru işareti olur. Çeviriden kaynaklanan anlam kayıpları, kelimeler arası ahengin yitirilmesi gibi sorunlar şiir okurken aldığım zevki azaltır. Bu nedenlerden dolayı, Kırılgan Şeyler'e başlamakta tereddüt ettim. Yazarı, favori yazarlarımdan Gaiman olunca, kitabı elime almaya daha da çekindim. Fakat ilk hikayeyi bitirdikten sonra bütün korkularımın yersiz olduğunu gördüm. Nitekim, çeviri başarılıydı; anlatılan hikayelerse Gaiman'ın sınırsız hayal gücünden parçalarla doluydu.


Kırılgan Şeyler'i bu kadar çok sevmemin başlıca nedeni, Gaiman'ın hayal gücüne açılan kocaman bir kapı işlevi görmesiydi. Gaiman'ın romanları, kendisinin o muhteşem hayal gücüne ancak pencere aralayan bir düşüncenin uzunca işlenmiş hali. Kırılgan Şeyler ise kendisinin onlarca yaratıcı fikrinin bir arada toplandığı bir eser. Kitaptaki her bir yazı, Gaiman'ın hayal gücünden birer parça... Neler düşündüğünü, nasıl düşündüğünü, neden yazdığını, hayal gücünün ve üslubunun farklı yönlerini Kırılgan Şeyler'deki bu yazılarda ve yazıların mini önsözlerinde daha net gördüm. Bu yüzden, öykü okumayı sevmediğim halde, Kırılgan Şeyler'i severek okudum.

Kitabın sevdiğim bir diğer özelliği de Gaiman'ın üslubunun ve hikayeyi anlatma becerisinin geçirdiği değişimi göstermesiydi. Kitapta, Gaiman'ın ilk hikayeleri de bulunuyor. Olay örgüsündeki klişe olgular, anlatımdaki aşırılıklar, karakterlerin basmakalıp davranışları, tam olmamış dedirten kelime seçimleri gibi bazı özellikler bu hikayelerin Gaiman'ın ilk yazıları olduğunun işaretini veriyor. Fakat bu demek değil ki bunlar, kimsenin okumak istemeyeceği başarısız yazılar... O zaman bile hikayelerinin ardındaki fikirler yaratıcı ve ilgi çekici; anlatımındaki o büyü de orada, okuyucuyu hikayeye çekmeyi başarıyor.

Kitaptaki bütün yazıları beğenerek okusam da bazılarını daha başarılı bulduğum, favorilerim arasına koyduğum oldu. Zümrüt Dosya, Koltuğa Ekim Oturduğunda, Acı Kahve, Hayat Hikayem, Golyat ve Vadinin Hükümdarı kitaptaki en iyi yazılardan birkaçı...


Vadinin Hükümdarı demişken... İthaki Yayınları, bu hikayeyi ayrı olarak basıp mayıs sonu gibi satışa sunmuştu. Basılan kitap, Kırılgan Şeyler'deki hikayeden 20 sayfa daha kalın. İkisi arasında fark olup olmadığını bilmediğimden kitabı almak istedim. Kırılgan Şeyler'i bitirdikten hemen sonra Vadinin Hükümdarı'nı da okudum. Hem Kırılgan Şeyler'in son hikayesi olduğu için hem de hakkında söyleyeceklerim bir paragrafı geçmeyeceği için Vadinin Hükümdarı ile ilgili düşüncelerimi şuraya sıkıştırayım :)

Öncelikle, Kırılgan Şeyler'deki basımı ile yeni çıkan kitap edisyonu arasında bir fark olmadığını söyleyebilirim; metinlerin yazı puntosu ve çevirmeni aynı. Sadece, sayfa sayıları farklılık gösteriyor. Kırılgan Şeyler'deki Vadinin Hükümdarı'nda sonraki bölüm aynı sayfada, yazının bir satır altından devam ediyor. Kitaptaki metnin bölümleri ise sonraki sayfalardan başladığı için sayfa sayısında farklılık var.

Gölge gibi ben de Amerikan Tanrıları'na noktayı koyalı birkaç yıl oldu. Vadinin Hükümdarı'nda, yaşananların iki yıl sonrasında olanların anlatılması bu yüzden hoşuma gitti. Özlediğim kurguya ufak bir pencere açmış; karakterlerin neler yaptığına, hayatlarına nasıl devam ettiğine bakmış oldum. Kısa bir süreliğine de olsa, tanrılar ve büyüyle dolu o eski dünyaya dönmek güzeldi ^_^


Kitabın çevirmeni Zeynep Heyzen Ateş'i, başarılı çevirisinden dolayı tebrik etmeden geçemeyeceğim. Özellikle şiirlerde, anlamı ve ahengi koruyarak yaptığı akıcı çevirileriyle müthiş bir iş çıkarmış.

Kırılgan Şeyler, tam bir Neil Gaiman kitabı; hikayelerinde ve şiirlerinde Gaiman'ın sınırsız hayal gücünü, karanlık üslubunu ve yaratıcı bakış açısını barındıran renkli bir derleme. Gaiman'ın o muhteşem kafasında neler olup bittiğini anlatmaya en çok yaklaşan eser olduğu için, Kırılgan Şeyler'i herkese tavsiye ediyorum :)



Elbette peri masalları bulaşıcıdır. Birini yakalayabilirsiniz veya birine yakalanabilirsiniz. Onlar bizden çok uzun zaman önce bu dünyada yaşamış kişilerle ortak noktamızdır.





post signature
Paylaş:

2 yorum:

  1. Neil Gaiman'ı henüz okumadım ama çok merak ettiğim bir yazar. :) Bu arada ne şirin bir ayraç o öyle! ^_^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım en kısa zamanda okursunuz kitaplarını :) llknokta'dan yaptığım alışverişte, kitapların yanında gelmişti o ayraç ^_^

      Sil