, , , , , , , , , ,

Yorum: Silver Linings Playbook (2013)


Eski bir öğretmen olan Pat Salitano (Bradley Cooper), yaşamında değer verdiği her şeyi yitirmiş bir adamdır. 8 ay yattığı rehabilitasyon merkezinden çıkmasının ardından her şeye sıfırdan başlama kararı alır ve ailesinin yanına döner. Tek hedefi kaybettiklerini geri almaktır. Öncellikle eski karısı ile tekrar bir araya gelmeye çalışır ve kariyerini bıraktığı yerden toparlamak ister. Fakat durum Pat için hayli zor gözükmektedir. Tam da bu dönemde tanıştığı Tiffany isimli gizemli komşu kadın, Pat'in hayatını bambaşka bir yöne çevirecektir. Zira Tiffany de ciddi zorluklar yaşamaktadır ve empati kurabildiklerini düşünerek, bir iyilik karşılığı Pat'e yardım teklif eder. İkisinin de önünde bir umut ışığı belirtmiştir.

Afişi ilk gördüğümde kişilere fazla dikkat etmemiştim, kadın için de güzel ve 30larının başlarında diye düşündüğümü hatırlıyorum. Daha sonra kitap için de aynı afişin kullanıldığını gördüm ve bu sefer daha dikkatli baktım afişteki oyunculara. Fakat yine afişteki kadını daha önce bir filmde izlemediğimi düşündüm. Photoshopun nimeti mi desem Lawrence'ın yeteneği mi bilmiyorum, afişteki kadının Jennifer Lawrence olduğunu kardeşim söylemeseydi kendim hayatta anlayamazdım. Başka kimse var mı benim gibi şok geçiren bilmiyorum ama hâlâ, afişe dikkatlice bakmazsam o kadının fazla tanınmayan bir oyuncu olduğunu filan düşünüyorum; sonra aklıma Lawrence geliyor ve tekrar şaşırıyorum :D
Filmi sinemada izlemeyi düşünmüştüm ama kısmet olmadı. Olsun canım, evde film keyfi de bir başka ;)
Devamı spoiler içerir.
   Kitabı okumadan filmi izlediğimi belirtmeliyim öncelikle... En kısa zamanda kitabı da edineceğim :)
   Konusu çok güzel özetlenmiş yukarıda, tekrardan ben özetleyerek bozmak istemiyorum. Doğrudan hoşuma giden ve gitmeyen kısımlara geçeceğim :)
    Pat'in Hemingway'in kitabını okuduktan sonra sinirlenip kitabı camdan fırlatmasına çok feci imrendim; kitaplığımda öyle davranmam gereken kitaplar var ama o kadar para verdikten sonra atmaya kıyamam ben :D Ailenin dırdırı ve kırık camın parasının benden çıkması da cabası, iyisi mi ben kendi kendime sinir olmaya ve arkadaşlarla konuşarak rahatlamaya devam edeyim :D
   Pat'in Tiffany'ye mektubu verdiği ve 'Bunu bir hafta önce yazmıştım' dediği sahne çok etkileyiciydi ve o sahneye bayıldım :)

   
   Bir de filmin sonunda Tiffany'nin Pat'in kucağına oturduğu ve birbirlerine baktığı sahne var ki... Oyunculuklarının ve aralarındaki kimyanın ne kadar iyi olduğu belli oluyor :) Favori sahnem bu kısım sanırım, ya da bir üstteki de olabilir :)



   Hoşuma gitmeyen kısım demişim ama yok öyle bir kısım :D Sadece senaryoda olan ve pek ısınamadığım bir kısım diyelim... Pat'in sürekli eski eşinden hâlâ evlilermiş ve mutlularmış gibi bahsetmesi sinirime dokundu. Ama neyse ki Pat daha sonraki davranışlarıyla bunu telafi etti ve ben filmi daha da sevdim ;)
   Jennifer Lawrence'ın Umut Işığım'daki performansı herkesin dilindeydi ama ben bu kadar iyi olacağını beklemiyordum, artık Lawrence'a yaşıtım (bir kaç yaşın lafı olmaz :D) bir genç kız gibi bakmıyorum; bu performansını izledikten sonra kendisi benim gözümde apayrı bir yere sahip ;)
   Bradley Cooper'ı Hangover'dan tanıyordum ama oyunculuğunun bu kadar iyi olduğunu düşünmemiştim :)
   Robert De Niro için ne desem yetersiz kalır, kendisini OCD sahibi biri olarak izlemek keyifliydi :D
   Filmi izlemeyen varsa çok şey kaçırıyor benden söylemesi, romantik-komedi ve dram sevmeyen hatta bu tarz filmleri izlemeyi gereksiz bulan ben bile bu filme bayıldım ^^,

Filmin fragmanı da burada.


Paylaş:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder