Sessiz sedasız geçen iki ayın ardından herkese merhaba 🙋 Tam bloga düzeni oturttum diyorum, mutlaka bir şey çıkıyor... Ekimin ortasından itibaren düzenli paylaşımlar yapmaya başlamıştım ki yine bir şeyler oldu. İnişli çıkışlı geçirdiğim haftalar düzenimi altüst etti, heves filan bırakmadı.
Telefonumu servise vermemle başlayayım. Geçenlerde telefonumun bataryasının şişmiş olduğunu fark ettim. Başka bir durum olsa boşverir, telefonu o şekilde kullanırdım. Ama en korktuğum kazalardan biri batarya patlaması olduğundan en kısa sürede servisin yolunu tuttuk kardeşimle. Salgından dolayı sürekli ama sürekli evde duran ben, telefonu servise vermek için de ekimin son gününü buldum 🤷 İlk defa bir depreme evde yakalanmadığım için açıkçası ne hissedeceğimi bilemedim. Telefonu servisten alana kadar da çok garip duygular içindeydim. Çalışanların ilgisi ve anlayışı sayesinde o günleri en hasarsız bir biçimde atlattığımı düşünüyorum.
Yaşananları, yaşadıklarımı buraya uzun uzadıya dökmeyeceğim. Çünkü o duyguları yeniden hissetmenizi ve varsa, travmanızı tetiklemeyi istemiyorum. Sadece benim, ailemin ve yakınlarımın iyi olduğunu belirtmek istiyorum. Hepimize tekrardan geçmiş olsun, diyorum ve neler yaptığıma geçiyorum 😊
Şu fotoğraf, kasım ayını nasıl geçirdiğimin özeti resmen. Tez görünümlü projemle uğraşmasam, sunum hazırlamakla meşguldüm. Bir yandan derslerim de devam ediyordu tabii. Masamdan kahve, dört bir yanımdan da kitaplar eksik olmuyor bu aralar. Sıcacık yatağıma girip elimde kahvemle Sandman okumak istiyorum, fakat günler ne yazık ki 24 saatten ibaret... Goodreads hedefimi nasıl tamamlayacağım konusunda da hiçbir fikrim yok 😔
Durum böyle olunca, ekimde bitirdiğim Sandman'in ilk sayısı ile kalakaldım. Aralık sonuna kadar hedefime ulaşacağıma dair içimde garip bir his var ama, bakalım 😬
Ekimde bana Dizi Notları yazdıracak kadar güzel diziler izledim. Bunlardan ekimin aylık raporunda bahsedecektim ama kafa kalmadı bende o zaman. Ne zamandır adını duyduğum Fleabag'i ve Bodyguard'ı izledim 😏 Fleabag, izlediğim en güzel dizi olabilir 😍 Şimdiye kadar kendisini nasıl oldu da keşfetmedim, hayret ediyorum. Bodyguard'a ise yüksek bir beklentiyle başlamıştım. İstediğimi tam olarak bulamasam da, dizinin seyirciyi koltuğun ucunda tutan atmosferi birçok şeyi telafi etti gibi. Onun dışında, aralarda The Office'e devam ediyorum. Daha önce de dediğim gibi, dizinin gidişatı hakkında spoiler yediğimden o sona olabildiğince geç ulaşmak için elimden geleni yapıyorum. Bu dizilerin hepsi tavsiyemdir, ama özellikle Fleabag'i tavsiye ederim 😉
Hakkında yapılan haberlerden sonra merakıma yenilip Enola Holmes'u izledim. Ama tarih ekim miydi kasım mıydı, hatırlamıyorum. Beklentim fazla değildi, filmin zaman geçirmelik bir şey olacağını düşünmüştüm. Filmi beklediğimden daha kaliteli buldum. Bunun incelemesini de yazmak istiyorum, lakin şu anda pek mümkün görünmüyor 😐
Siz kasım ayını nasıl geçirdiniz, neler yaptınız?
İzmir'de yaşadığını bilmiyordum. Çok geçmiş olsun. Allah bir daha göstermesin.
YanıtlaSilGüzel diziler izlemişsin. Ben de bu aralar Brooklyn Nine-Nine'ı izliyorum. Komedi dizisi ve her bölüm 20 dk. Hem güzel ilerliyor hem de kafa dağıtıyor. Tavsiye ederim.
Çok teşekkür ederim 😊
SilB-99'ı önceden izliyordum; hatta bir süre boyunca bölümleri haftalık takip etmişliğim oldu. Sonra iş, güç derken yetişemedim. Dizi de kaldı öyle...
Şu sıralar B-99 izleyeni çok görüyorum, biraz da gaza gelmiyor değilim açıkçası 😏 Fırsatını bulduğumda devam edeceğim dizilerin başında geliyor 👍
Çok teşekkürler 😊
YanıtlaSil