Yaklaşık 8 ay önce Fringe, finalini yapmış ve ekranlara veda etmişti. Şu yazımda da bahsettiğim gibi, Fringe benzeri dizi arayışlarım çoğunlukla hayal kırıklığıyla sonuçlanmıştı. Fakat hayal kırıklığıyla sonuçlanmayan ve Fringe gibi bağımlılık yapan bir tek dizi oldu: Continuum.
2077'de, bir grup suçlu binlerce kişiyi öldürdükleri için terörist olarak adlandırılıyor ve ölüme mahkum ediliyor. İdam edilmelerinden hemen önce bir cihaz sayesinde zamanda yolculuk yapıp günümüz Vancouver'ına geliyorlar. Neler olduğunu anlamayan ve onları durdurmaya çalışan bir dedektif de mahkumlarla beraber günümüzde sıkışıp kalıyor. Makhumların amacı, gelecekteki hükümetle giriştikleri savaşı kazanmak için bugünün sistemini bozmak ve kontrol etmek. Fakat, planlamadıkları bir şey var: onlarla birlikte zamanda yolculuk yapan dedektif. Bu dedektif ise günümüze ayak uydurup alabildiği yardımı alıp bu suçluları -kendisiyle birlikte- kendi zamanına götürmek istiyor. Anlayacağınız, iki tarafı da zorlu bir mücadele bekliyor.
Continuum, karakter bakımından oldukça zengin. Olaylar yalnızca zaman yolculuğu yapıp günümüze gelen dedektif ve mahkumların etrafında dönmüyor. Onların gerçekleştirdiği bu eylem, günümüz insanlarını da etkiliyor ve isteyerek veya istemeyerek de olsa olayların bir parçası hâline geliyorlar. Peki kim bu dedektif, mahkumlar ve olaylara dahil olan günümüzdeki insanlar, bir de ona bakalım...
Mahkumları durdurmaya çalışırken günümüzde sıkışıp kalan dedektif Kiera Cameron ile başlayalım. Kendisi 2045 yılında doğmuş. Günümüze geldiği yıl olan 2077'de Greg Cameron ile evli ve Sam adında bir de çocukları var. Vancouver'da bulunan CPS olarak da bilinen City Protective Services'te Protector/Koruyucu -günümüzdeki karşılığı dedektif/polis- olarak hizmet veriyor. Görevlerinden biri de idam edilen mahkumların sorun çıkarmadığından emin olmak için onlarla birlikte idam edildikleri odada bulunmak. Son anda yapılan bir görev değişikliği sonucu, Dedektif Cameron mahkumlarla aynı odada bulunmak zorunda kalıyor. Mahkumlar idam edilmelerinden hemen önce birleştirdikleri bir cihaz sayesinde zamanda yolculuk yapıp 2012 yılına geliyorlar. Dedektif Cameron da olaya müdahale etmek için hamle yaptığında kendisi de mahkumlarla birlikte zamanda yolculuk yapıyor ve kendini 2012 Vancouver'ında buluyor.
Kafası karışık ve nerede olduğunu kestiremeyen dedektif, birden zihninde bir ses duyuyor. Daha sonra anlaşılıyor ki zihninde duyduğu sesin sahibi, 2077'de koruyucuların kullandıkları CPS üniformalarını ve daha birçok teknolojik aletleri geliştiren SadTech'in kurucusu Alec Sadler'dan başkası değil. Alec'in daha yeni yeni oluşturmaya başladığı ağ sistemi, gelecekte koruyucuların birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlayan ağ sistemi ile aynı. Bu ağ sistemi sayesinde Kiera ve Alec birbirleriyle 7/24 iletişim halinde olabiliyorlar. Kısacası, Kiera'nın günümüze uyum sağlamasında Alec'in payı büyük.
Alec Sadler, Kiera günümüze geldiğinde dedektifle ilk iletişim kuran kişi. Annesi, üvey babası ve üvey kardeşi ile birlikte bir çiftlikte yaşıyor. Kendisi henüz 17 yaşında olsa da teknoloji alanında tam bir dahi. Babasının vefatından sonra kendini terk edilmiş ve yalnız hisseden Alec, babasının eski atölyesini açıyor ve burada babasının çizdiği grafiklere, geliştirdiği bazı aletlere rastlıyor. Babasının gerçekte nasıl bir adam olduğunu anlamaya başlayınca onun izinden gitmenin önemini fark ediyor. Böylece, geleceği şekillendireceği teknolojinin ilk adımlarını atmış oluyor. Çiftlikteki işlerden arta kalan zamanının hepsini bilgisayarlar ve çeşitli teknolojik aletlerle dolu bir odada geçiren Alec bir gün, kurduğu ağ sistemine birinin giriş yaptığını fark ediyor. Giriş yapan kişinin adının Kiera olduğunu ve kadının gelecekten geldiğini öğrenince oldukça şaşırıyor. Fakat, Kiera'ya inanıyor ve mahkumları yakalaması için Kiera'ya bilgi sağlayarak,teknolojik destekte bulunarak yardım ediyor.
2077 yılında Alec, SadTech'in kurucusu olarak çıkıyor karşımıza. Tavır ve davranışlarından nasıl bir insana dönüştüğü pek anlaşılmayan Alec, aynı zamanda Kiera'nın eşi Greg Cameron'ın patronu. Hatta Greg'e -diğer çalışanlara göre- oldukça yakın davranıyor, onunla ilgileniyor. Bu ve diğer olaylar akla, 2077'de mahkumların ve Kiera'nın geçmişe yaptıkları yolculuğa Alec'in yardım edip etmediğini getiriyor.
Kiera 2012'ye geldiğinde, mahkumların neden olduğu olayları araştırmak için polisle iş birliği yapması gerektiğini fark edince Vancouver Polis Departmanı'na gidiyor ve kendini bir başka isimle tanıtarak polis olduğunu söylüyor. Gelecekte Liber8 olarak bilinen bu mahkumları yakalamak için VPD'den yardım isteyince bu göreve 30larında bir dedektifi, Carlos Fonnegra'yı atıyorlar. Kiera, Liber8'in bulunduğu davalarda sahte ismiyle danışman olarak yer alsa da kısa süre sonra gerçek ortaya çıkıyor. Kiera, Alec'in de yardımıyla Section Six dedikleri gizli bir FBI şubesi'nde çalıştığını ve gizli görevde olduğunu söyleyerek durumdan kurtuluyor. Kiera'yı yalanı ortaya çıktığında destekleyen Carlos, bu yalana inansa da olayın sadece bundan ibaret olmadığını düşünüyor. Fakat yine de Kiera'yı partneri olarak kabul edip Liber8 üyelerini yani gelecekten gelen mahkumları aramaya devam ediyorlar.
Edouard Kagame, Liber8 grubunun lideri. İlk bölümlerde kendisi hakkında pek bilgi verilmese de sonraları 2012'de doğduğunu öğreniyoruz. 2012'ye diğer grup üyelerinden birkaç hafta sonra varan Kagame, üyelerle buluşur bulunmaz ipleri eline alıyor ve planın odağını silahlar ve şiddet yerine daha fazla mürit kazanmaya çeviriyor. Diğer grup üyeleriyle amaçları aynı olsa da bazen, bazı ayrıntılarda anlaşmazlığa düşebiliyorlar. Fakat grup üyeleri Kagame'ye ve plana oldukça güveniyorlar.Kafası karışık ve nerede olduğunu kestiremeyen dedektif, birden zihninde bir ses duyuyor. Daha sonra anlaşılıyor ki zihninde duyduğu sesin sahibi, 2077'de koruyucuların kullandıkları CPS üniformalarını ve daha birçok teknolojik aletleri geliştiren SadTech'in kurucusu Alec Sadler'dan başkası değil. Alec'in daha yeni yeni oluşturmaya başladığı ağ sistemi, gelecekte koruyucuların birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlayan ağ sistemi ile aynı. Bu ağ sistemi sayesinde Kiera ve Alec birbirleriyle 7/24 iletişim halinde olabiliyorlar. Kısacası, Kiera'nın günümüze uyum sağlamasında Alec'in payı büyük.
Alec Sadler, Kiera günümüze geldiğinde dedektifle ilk iletişim kuran kişi. Annesi, üvey babası ve üvey kardeşi ile birlikte bir çiftlikte yaşıyor. Kendisi henüz 17 yaşında olsa da teknoloji alanında tam bir dahi. Babasının vefatından sonra kendini terk edilmiş ve yalnız hisseden Alec, babasının eski atölyesini açıyor ve burada babasının çizdiği grafiklere, geliştirdiği bazı aletlere rastlıyor. Babasının gerçekte nasıl bir adam olduğunu anlamaya başlayınca onun izinden gitmenin önemini fark ediyor. Böylece, geleceği şekillendireceği teknolojinin ilk adımlarını atmış oluyor. Çiftlikteki işlerden arta kalan zamanının hepsini bilgisayarlar ve çeşitli teknolojik aletlerle dolu bir odada geçiren Alec bir gün, kurduğu ağ sistemine birinin giriş yaptığını fark ediyor. Giriş yapan kişinin adının Kiera olduğunu ve kadının gelecekten geldiğini öğrenince oldukça şaşırıyor. Fakat, Kiera'ya inanıyor ve mahkumları yakalaması için Kiera'ya bilgi sağlayarak,teknolojik destekte bulunarak yardım ediyor.
2077 yılında Alec, SadTech'in kurucusu olarak çıkıyor karşımıza. Tavır ve davranışlarından nasıl bir insana dönüştüğü pek anlaşılmayan Alec, aynı zamanda Kiera'nın eşi Greg Cameron'ın patronu. Hatta Greg'e -diğer çalışanlara göre- oldukça yakın davranıyor, onunla ilgileniyor. Bu ve diğer olaylar akla, 2077'de mahkumların ve Kiera'nın geçmişe yaptıkları yolculuğa Alec'in yardım edip etmediğini getiriyor.
Kiera 2012'ye geldiğinde, mahkumların neden olduğu olayları araştırmak için polisle iş birliği yapması gerektiğini fark edince Vancouver Polis Departmanı'na gidiyor ve kendini bir başka isimle tanıtarak polis olduğunu söylüyor. Gelecekte Liber8 olarak bilinen bu mahkumları yakalamak için VPD'den yardım isteyince bu göreve 30larında bir dedektifi, Carlos Fonnegra'yı atıyorlar. Kiera, Liber8'in bulunduğu davalarda sahte ismiyle danışman olarak yer alsa da kısa süre sonra gerçek ortaya çıkıyor. Kiera, Alec'in de yardımıyla Section Six dedikleri gizli bir FBI şubesi'nde çalıştığını ve gizli görevde olduğunu söyleyerek durumdan kurtuluyor. Kiera'yı yalanı ortaya çıktığında destekleyen Carlos, bu yalana inansa da olayın sadece bundan ibaret olmadığını düşünüyor. Fakat yine de Kiera'yı partneri olarak kabul edip Liber8 üyelerini yani gelecekten gelen mahkumları aramaya devam ediyorlar.
Travis Verta, Kagame'nin yokluğunda Liber8'e öncülük eden, grubun geçici lideri. Kendisi geleceğin teknolojisiyle birleşen özel bir programla eğitilmiş bir asker, bir nevi ölüm makinesi. 2012'ye geldikleri zaman karşılarına çıkan bütün sorunları silahlarla çözmeye çalışıyor. Şiddete ve kaosa duyduğu bu aşırı istek Travis'i sık sık Kagame'yle karşı karşıya getiriyor.
Sonya Valentine, Liber8'e katılmadan önce orduda araştırmacı bir doktor olarak çalışıyordu. Travis Verta'nın da dahil olduğu süper asker dedikleri programın mimarı sayılıyor. Travis ile bu şekilde tanışan Sonya bir süre sonra, sıklıkla ölümle sonuçlanan deneyleri yaptığına pişman olmaya başlıyor. Sonya, üstlerinin bu programı sonlandırmaya karar verdiklerinde taraf değiştirerek Travis'in yanında yer alıyor.
Sonya ile Kagame arasında- çok sık görülmese de- bir tür dayanışma mevcut. Grubun bütün üyeleri Kagame'ye güvense de Sonya'nın güveni ve sadakati daha fazla.
Matthew Kellog, grubun diğer üyelerine nazaran biraz daha kendini düşünüyor ve Kagame ile plana pek sadık değil. Kendisi, insanları manipüle etmekte başarılı bir narsist. Kellog'un bir dolandırıcı olduğu anlaşılınca diğer Liber8 üyelerinin bulunduğu hapishaneye yollanmış ve Kellog burada Kagame'yle tanışmış. Çıkarlarının ortak olduğu anlaşılınca Kellog da gruba alınmış.
2012'ye geldiklerinde gruptan ayrılan Kellog, diğer üyeler gibi planın bir parçası olmak istemediğini belirtiyor. Bu zamanı seviyor ve yaptığı zaman yolculuğunu lehine çevirmeye çalışıyor. Önceliğini kolay yoldan para kazanmaya veriyor ve bu iş için de geleceğin nasıl şekilleneceği, hangi sektörlere yatırım yapması gerektiği bilgisine sahip olması yeterli oluyor.
Diğer grup üyelerine göre Kellog, Kiera'yla daha yakın bir ilişkiye sahip ve bu durumu sürekli kendi avantajına çevirmeye çalışıyor.
Lucas Ingram, Liber8 grubunun beyni ve teknoloji uzmanı. 2070lerin başında Alec Sadler için çalışan Lucas, geliştirdiği silahların kötülük için kullanıldığını öğrenince Alec ile yüzleşiyor. Fakat karşılığında hain olarak suçlanıyor ve Lucas'ın aleyhinde birçok kanıt ele geçiriliyor. Öldürüleceğinden korkan Lucas, taraf değiştirerek Kagame'ye katılıyor. Kagame'nin zaman yolculuğu planını duyunca bunu, kendi icatlarının kötüye kullanımını engellemek için bir şans olarak görüyor ve Liber8'e katılıyor.
Jasmine Garza, Travis gibi kavgacı biri. Zaten kafa olarak Travis'le fazlasıyla uyuşuyorlar. Gruptakilerden kendine en yakın gördüğü kişi Travis ve Travis'e, Kagame'den daha sadık gibi görünüyor.
Travis'e böylesine benzemesinin sebebi, Travis gibi Garza'nın da acı çekmiş olması. Milis olarak eğitim gören Garza, ordu tarafından yakalanıp uzun bir süre işkence görmüş. Salıverildikten sonra ise Liber8'e katılıp birçok görevde yer almış. Garza, Kiera tarafından silahlar ve taşıt araçları konusunda yetenekli olarak tarif edilmiştir.
Dizide daha birçok karakter mevcut, fakat dizinin ilk bölümleri için ana karakterler genel olarak bu kişiler. Karakterlerden favorim diyebileceğim bir karakter yok henüz. Fakat dizi, karakterlerden ziyade kurgusuyla dikkatimi çekmişti zaten. Bu sıradan zaman yolculuğunun ardında muhteşem bir kurgu yatıyor. Basit bir zaman yolculuğu gibi görünen bu olay aslında gelecekte planlanmış bir görev olabilir mi? Zaman yolculuğunun günümüzde neden olduğu olaylar geleceği etkileyecek mi? Etkileyecekse karakterleri nasıl bir gelecek bekliyor olacak? Continuum, bunun gibi daha onlarca sorunun cevabını alabilmek için soluksuz izleyeceğiniz bir dizi. Sadece bilim kurgu severler değil; herkes izlemeli, izletmeli...
Harika bir dizi bencede! Sezon finalinden sonra beklemek bile eziyet yaa... Ama ara sıra bu dizide iyi kim kötü kim karıştıyorum artık ben. Kiera iyilik yapmak isterken sonu kötüye gidicek sanım bakalım merakla bekliyorum yeni sezonu :)))
YanıtlaSilSezon finali çok iyiydi :)
SilBen de kimin iyi kimin kötü olduğunu karıştırıyorum ya, ama asıl sorun şu zaman yolculuğunun amacı... Onu çözersem hepsini çözecekmişim gibi hissediyorum ;)