, , , , , , , , ,

Blog Tur: Kan Şarkısı - Anthony Ryan | Kitap Yorumu + Tanıtım Videosu


Herkese merhaba :) Uzun zamandır ne bir tur yazısı paylaşabiliyorum ne de blogumla ilgilenebiliyorum. Önümüzdeki birkaç hafta da durum böyle olacak, sanırım. Ama 18 bloggerın toplanıp düzenlediği Kan Şarkısı'nın blog turu sadece burayı da değil, bütün blog alemini canlandıracak bence ;)

8 gün sürecek turun ikinci günündeyiz. Sizlerle kitap yorumumu ve kitabın İthaki Yayınları tarafından hazırlanan tanıtım videosunu paylaşacağım. Ayrıca, yazının sonundaki uygulamayla 4 kişiye incelediğimiz kitabı hediye ettiğimiz çekilişe katılmayı unutmayın. Turdaki diğer blogları ziyaret etmek ve tur hakkında bilgi almak için Kan Şarkısı'nın facebook sayfasını buradan takip edebilirsiniz. Keyifli turlar!

Tür: Epik Fantezi, Fantastik, Macera
Goodreads Puanı: 4,57 (13.045 oy)
Orijinal Adı: Blood Song
Yayınevi: İthaki Yayınları
Çeviri: Barış Tanyeri
Basım Yılı: 2014
Sayfa Sayısı: 664
"Pek çok adı vardı. Daha otuz yaşına gelmemiş olmasına rağmen, tarih ona bol unvan ihsan edilmesini layık görmüştü: Onu bize eziyet etsin diye gönderen deli kralın karşısında Diyar’ın Kılıcı, savaşlar boyunca onu izleyen adamların yanında Genç Atmaca, Cumbraelli düşmanlarına karşı Karanlıkkılıç ve sonradan öğrendiğime göre Büyük Kuzey Ormanı’nda yaşayan esrarengiz kabileler arasında da Beral Shak ur adıyla anılırdı, yani; Kuzgun Gölgesi.
Ama benim insanlarım onu tek bir isimle tanırdı ve onu iskeleye getirdiklerinde aklımda dönüp duran da bu isimdi: Umut Katili. Yakında öleceksin ve ben de bunu göreceğim. Umut Katili."

Vaelin Al Sorna, annesinin ölümünün yarattığı üzüntüyü henüz üzerinden atamamışken, kendisini İtikad’ın koruyucusu Altıncı Nişan’ın kapısında, Kral’ın Savaş Lordu olan babası tarafından terk edilmiş olarak bulur. Nişan’a adım attıktan sonra ise artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Bu inanç koruyucusu savaş okulunda ölümcül sınavlarla boğuşurken, dövüşmenin yanı sıra kardeşliği, sadakati, karanlığı, ihaneti ve hayatta kalmayı öğrenir. Diyardaki kardeşleri ise onun tek ailesidir. On yaşında o kapıdan adım atan çocuk, genç bir adam olduğunda, Diyar’ının en tanınmış figürlerinden biri haline gelmiştir. Krallarla pazarlık yapar, ordular yönetir ve Diyar’ın kâbuslarından Karanlık’la başa çıkmaya çalışır. Artık sadece Diyar’ının değil, tüm dünyanın kaderi onun ellerindedir. Her şeyden öte, Vaelin’in zorlu hayatında böylesine yükselmesini sağlayan gizli ve karanlık bir gücü vardır: Kan Şarkısı.

"Eğer Rothfuss veya Sanderson tarzı fantastik kurgu seviyorsanız, Kan Şarkısı sizin için biçilmiş kaftan."
-Felicia Day

"Cesur bir kurgu, kadim büyüler, amansız entrikalar ve kanlı bir macera…"
-Publishers Weekly

Vaelin Al Sorna, Savaş Lordu olan babası tarafından Altıncı Nişan'a verilir. Burada bir savaşçı olmak için eğitim görmeye başlar ve birbirinden zorlu sınavları geçer. Büyüdükçe ve öğrendikçe, dövüş konusundaki yeteneğiyle Nişan'daki kardeşlerinin arasında sivrilir. Çok geçmeden adı, bütün diyarda tanınır. Vaelin henüz yirmisine bile gelmeden kumandan olur ve kralın planlarında yer almaya başlar. Krala verdiği söz ile kendi istekleri arasında kalan Vaelin'in, katıldığı her savaşla yeteneği artarken içindeki şarkı da yükselir. Bir yandan şarkısına kulak verirken bir yandan da doğru bildiği gerçekleri sorgulayacak sırlar öğrenir. Bu sayede kendi kaderinin yolunda yürürken tüm diyarların kaderini de şekillendirir.


Kitabı tek bir kelimeyle özetlemem gerekseydi, "ayrıntılı" derdim, muhtemelen. Karakterlerden, kurguya kadar kitabın tüm ögeleri en ince ayrıntısına kadar planlanmış. Her bir karakterin özellikleri, dış görünüşü veya geçmişi kitapta yer almasa bile bütün karakterlerin bu ayrıntılara sahip olduğunu hissettim. Aynı şekilde kurgu da fazlasıyla detaylıydı. Öyle ki, olay örgüsünü anlamak için çoğu zaman bazı yerleri birkaç kez okumam gerekti. Üşenmesem yanıma bir kağıt-kalem alıp not alacaktım; kimin nerede bulunduğu, hangi eylemi gerçekleştirdiği gibi bilgileri iyice sindirmek gerekiyor. Zira kurgudaki en önemsiz detay bile sayfalar sonra okuyucunun karşısına çıkabiliyor. Yazarın ayrıntıya verdiği önem, kullandığımız ay ve gün adlarını kitap için değiştirmesinden de anlaşılıyor. Başlarda günler ve aylar karışsa da mevsimden ve o günün programında ne olduğundan bu gibi bilgileri çıkarabiliyorsunuz. Fakat yine söylüyorum, kitabı daha iyi anlamak için mutlaka yanınızda bir kağıt-kalem bulunsun.

Yazarın seçtiği anlatım tarzı da, alışkın olduğumuzdan oldukça farklıydı. Yazar, geçmiş ve şimdiki zamanı harmanladığı bir olay örgüsü kullanmış. Ayrıca kitaptaki olaylar, birden fazla kişinin bakış açısıyla yazılmış. Bakış açılarının ayrımını yapmak için bir kişinin düşünceleri italik, diğer kişininki ise normal şekilde yazılmış. Bu ayrım yapılmasaydı olayları rahatlıkla karıştırabilirdim.


Kitabın ilk sayfalarında yer alan haritalar ve sondaki ek kısmındaki notlar, kitabı okumayı kolaylaştırıyor. Yerleri aklımda doğru bir şekilde canlandırmak için sık sık haritaya baksam da, ekler kısmını kitabın yarısına geldiğimde gördüğüm için o kısımdan pek yararlanamadım. 

Kitabın basımı, ortalamanın üzerinde bir puan alıyor benden. İthaki Yayınları, kitap için başka bir kapak tasarlamış. Yurt dışı kapaklarına bakana kadar İthaki'nin kullandığı kapağı pek sevmemiştim. Kapak çok kötü olmadıkça orijinal kapak kullanılması taraftarıyım, fakat diğer ülkelerin kapaklarını görünce bizimkinin de fena olmadığını anladım. Kitabın ön kapağındaki ve sırt kısmındaki yazıların kabartılmasını sevdim. Ayrıca kitap, oldukça kalın ve klasik İthaki'lerden daha uzun. Bu yüzden kitabın fiyatına pek bir şey diyemeyeceğim.

Kurgunun detaylı ve planlı yazıldığını, bu yönünü de oldukça başarılı bulduğumu söylemiştim. Fakat yazarın olay örgüsündeki bazı plot twistleri yazarken basite kaçtığını düşünüyorum. Örneğin, Vaelin'in oldukça basit bir nedenden dolayı krala verdiği söz... İki tarafın kazançlarının eşitsizliğini geçtim, Vaelin'in karşılaştığı bütün uyarı ve uyarı niteliğindeki olayları göz ardı edip böyle bir davranışta bulunması bana çok saçma geldi. Yazarın kurguyu istediği yöne çevirmek amacıyla yazdığı bu gibi olayların biraz zoraki olduğunu düşünüyorum.

Kan Şarkısı, detaylı işlenmiş kurgusu ve farklı anlatım tarzıyla benden tam puan aldı. Kurgudaki bazı olaylarda kolaya kaçınıldığını düşünsem de genel olarak baktığımda yazarın ikincil bir dünya yaratma işini başardığını görüyorum. Epik fantezi severlerin, bu kitabı kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum :)





a Rafflecopter giveaway

post signature
Paylaş:

5 yorum:

  1. bende katıldım bakalım, nasip :D :D

    YanıtlaSil
  2. :D şuanda kralların yolunu okuyorum ve bana brandon sanderson önü en açık olan yazar izlenimi veriyor bilmiyorum patrick rothfuss, scott lynch gibi isimler çok hızlı bir çıkış yakalamalarına rağmen brandon yere sağlam basarak ilerliyor sizin yazılarınızda rastlamadım ama muhakkak duymuş görmüşsünüzdür kitaplarını.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet görmüştüm, merak ettiğim kitapların başında geliyor kendisinin kitapları. En kısa zamanda mutlaka alacağım :)

      Sil
    2. patrick rothfussun "the name of the wind"adlı kitabı da iyidir :) onu da tavsiye ederim. :).

      Sil
    3. Tavsiye için teşekkürler :)

      Sil