, , , , , ,

Konuşan Kitaplar ile Blog Turları | İlk Defa - Cora Carmack | Garrick Taylor ile Söyleşi


Konuşan Kitaplar'ın 23. blog turunun 5. gününden herkese merhaba :)

Bu turda Pena Yayınları etiketiyle çıkan Cora Carmack'ın İlk Defa adlı kitabını inceliyoruz. Yorum Cadısı olarak ben, kitabın ana karakterlerinden Garrick Taylor ile yapılan bir söyleşiyi -azıcık keserek- paylaşıyorum. Söyleşinin aslına bakmak isteyenler burayı ziyaret edebilirler.

Turun bugünkü takvimini yazının devamında bulabilirsiniz. Çekilişe katılmayı unutmayın, herkese bol şans ve keyifli okumalar ^_^

Bonus Bölüm - Anime ve Kitap Sever
Kitap Yorumu - Saklama Kabı
Kitap Yorumu - Kitaplarım ve Ben



Öncelikle, seninle tanıştığıma sevindim. Kendinden biraz bahseder misin, Garrick.

Merhaba, ben de seninle tanıştığıma sevindim. Şey, ben bir aktörüm… ve İngilizim. Bliss her zaman bununla, İngiliz olmamla, başlamam gerektiğini söyler ama bence aksan bunu oldukça gereksizleştiriyor. Küçüklüğümden beri, meydan okumayı her zaman sevmişimdir. Tiyatronun güzel olan yanı da bu… ofisteki her gün, yeni roller, yeni izleyiciler veya yeni engeller sayesinde farklı. Bu, hayatımı ilgi çekici kılıyor ki sanırım en çok isteyeceğim şey de bu.


Meydan okumayı seven adamlara karşı çok büyük saygı duymuşumdur. Yeri gelmişken, Bliss hakkında bazı ilginç şeyler duymuştum. Bana onun hakkında neler söyleyebilirsin?

Ah, Bliss. Meydan okumayı sevdiğimden bahsetmiştim, değil mi? Bliss de kesinlikle bir meydan okuma. Onu tamamen çözmüş gibi davranmayacağım. O, karmaşık biri ve ben bunu seviyorum. Eğlenceli biri, fakat hayatı çok ciddiye alıyor. Hırslı, fakat kararsız. Çok zeki, fakat şey… zamanında bazı ilginç tercihler yaptığını biliyorum. Seksi biri (her ne kadar bunu söylediğimde her zaman bu komik suratı yapsa da). Tanıştığımız andan itibaren, eğer hayatımı ilginç kılan bir şey olsaydı bunun Bliss olacağını biliyordum.


Yeni işinde Bliss’in rolünü öğrendiğinde aklından neler geçti?

Tanrım, kötü bir gündü, değil mi? İşin garibi, gerçekten ne olduğunu anlamam biraz zaman aldı. Bliss’in neden burada bulunduğuyla ilgili çılgın fikirler aklıma gelirken ona bakarak, orada öylece durdum. Öğrenci olduğunu fark ettiğimde son derece hayal kırıklığına uğradım. Demek istediğim, önceki gece kötü bir şekilde sona ermişti, fakat işten sonra onun yerinin etrafında dolaşmayı planlamıştım, aramızdaki pürüzleri giderebilecek miyim, ona bakacaktım. Bunun olmadığını söylememe gerek yok, herhalde.


Bana Bliss’i anlattın, şimdi biraz da senden bahsedelim. Tiyatroda bir kariyer sahibi olmanın nedeni neydi? Biri kararını mı etkiledi yoksa bu sadece senin kararın mıydı? Tanrı bilir, bu zorlu bir yol.

Şimdi, zorluklar, meydan okumalar hakkında neler hissettiğimi unuttun mu? Tiyatroya ilgi duymam aslında komik bir hikâye. Gençken, rugby oynamak istemiştim. Annem biraz aşırı korumacıydı, bu yüzden dehşete düştü. Birkaç yaralanmadan sonra, kendisi beni daha kültürlü yetiştirmesi gerektiğini kafasına koydu. Sanatın beni tam bir beyefendiye dönüştüreceği umuduyla beni oyunlara götürmeye başladı. Onun yerine, bir aktöre dönüştüm.


İnan bana, unutmadım. İzleyicilerime bazı belirli konular hakkında görüşeceğimize dair söz verdim... Yemek yapar mısın?

Yapmam, iyi yapmam en azından. Çok fazla hayal kırıklığına uğramayın, hanımlar. Mutfaktaki eksiğimi, diğer odalarda telafi ediyorum.


Oh, Tanrım. Demek istediğim… şey… Görsellik için teşekkürler. Ve kimin umurunda, değil mi? Eve teslim gibi bir seçenek var, her zaman. Bu arada, Bliss’in kariyerinin çok iyi gittiğini duydum. Peki senin uzun vadeli planların neler?

Kariyerim için mi Bliss için mi? İkisi için de büyük planlarım olduğunu söylemek isterim.


Bunu duyduğuma sevindim. Her şey yaptığın şeye karşı duyduğun tutku ile alakalı, yanılıyor muyum? İkiniz hakkında daha fazla şey duymak için sabırsızlanıyorum. Röportaj için çok teşekkürler.

Rica ederim. Seninle tanıştığıma sevindim.


Not: Çeviri şahsıma aittir. Link belirterek alıntı yapın, lütfen.

post signature
Paylaş:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder